
Doğru fren teknikleri
Güvenli sürüşün en önemli unsuru otomobilin gerektiğinde sorunsuz bir şekilde durabilmesidir. Bu nedenle farklı koşullarda gereken doğru fren tekniğinin uygulanması, sürüş güvenliği için son derece önemlidir.
Daha hızlı ve doğru frenleme için ipuçları
- Sürüş sırasında önceden plan yapın ve çevrenizin farkında olun Çevrenizin farkındaysanız ve nereye gittiğinizi biliyorsanız, güvenli bir şekilde sürmek ve fren yapmak daha kolaydır. Ne zaman yavaşlamanız gerektiğini tahmin edebileceksiniz, böylece bir dönüşten veya trafik ışığından önce yumuşak ve sabit bir şekilde fren yapabilirsiniz. Bu sadece frenlerinizdeki aşınmayı azaltmakla kalmaz, aynı zamanda sizi ve diğerlerini güvende tutar.
- Gerekmedikçe çok sert veya ani fren yapmamaya çalışın. Ani fren, arkanızdaki sürücülerin tepki vermek için yeterli zamanları olmayabileceğinden tehlikeli olabilir. Bunun yerine erken ve yumuşak bir şekilde fren yapmak, diğer sürücüleri uyarır ve kazaları önleyebilir. Sert frenleme gerçekten sadece acil durumlarda kullanılmalıdır.
- Önce gazı bırakın, gaz pedalını bıraktığınızda, araç kendi kendine yavaşlamaya başlar, bu da onu daha fazla yavaşlatmak veya tamamen durmak için fazla fren gücüne ihtiyacınız olmadığı anlamına gelir. Örneğin, ileride bir dönüş veya trafik ışığı görürseniz, önce gazı bırakmaya başlayın ve ardından daha yumuşak frenleme ve daha az fren hasarı için fren pedalına geçin. Bazen sadece frene basmadan gaza basmak arabayı yavaşlatmak için yeterli olabilir.
- Sabit basınç kullanın, frenlere nazik davranarak yavaşlamak için, basınç miktarını sürekli olarak artırmaya çalışın. Bu nedenle, yüksek hızlarda sürerken, hafifçe basınç uygulayarak başlayabilir ve ardından araç yavaşlarken daha fazla basınç uygulayabilirsiniz.
Frenlerin bakımı ve kontrolleri
Frenleme tekniklerinizden en iyi şekilde yararlanmak için mükemmel durumda ve maksimum frenleme gücüne sahip frenlere ihtiyacınız var. Frenlerinizi, fren balatalarınızı ve rotorlarınızı düzenli olarak kontrol ettirin. Bu parçalar kolayca aşınabilir ve diğer otomobil parçalarına göre daha sık bakıma ihtiyaç duyar.
Her zaman uyarı işaretlerini kontrol etmek. Frenlerinizden alışılmadık sesler geliyorsa veya normalden daha az frenleme gücü varsa ya da fren uyarı ışığınız yanıyorsa en kısa zamanda bir tamirciye gitmelisiniz. Frenler sizin ve başkalarının güvenliği için son derece önemlidir, bu nedenle herhangi bir uyarı işareti görürseniz tereddüt etmeyin.
Fren hidroliği ne zaman değişir?
Fren hidroliği kapalı bir sistem içinde yıllarca dayanabilen bir özellik gösterse de havadan gelen nem hidrolik sıvısına ve fren sisteminin diğer bileşenlerine nüfuz edebiliyor. Nem oranının yüksek olması sıvının kaynama noktasını düşürerek sert frenlemelerde durma kabiliyetini önemli ölçüde zayıflatıyor. Fren sıvısının kirlenmesi sistemin tepkilerini değiştirerek sürüş güvenliğinde risk oluşturduğundan hidrolik sıvısının düzenli aralıklarla değiştirilmesi gerekiyor.
Fren hidroliği değişim süresi aracın tipine, karşılaşılan sürüş koşullarına ve üreticinin önerilerine göre değişiyor. En güvenli uygulama için rutin kilometre bakımlarında motor yağı, şanzıman yağı ve antifriz gibi otomobil sıvıları kontrol edilirken fren hidroliğinin de gözden geçirilmesi gerekiyor.
Lastiklerin frenlemeye etkisi
Lastikler ve zemin özellikleri, frenlemeye doğrudan etki eder. Soğuk ve karlı yol koşullarında en yüksek performansı kış lastikleri verecektir. Arazi koşulları için üretilen lastikler, asfalt yollar için üretilenlerden farklıdır. Bu nedenle yol ve mevsim koşullarına uygun lasitkler kullanılmalıdır. Ayrıca, lastiklerin kullanım ömrü ve yıpranma durumu da fren performanslarını etkiler.
Genellikle 8 mm diş derinliği ile üretilen yeni lastikler sürekli frenlemeden dolayı zamanla aşınarak işlevini yerine getiremez hale geliyor. Diş derinliğinin azalması yol tutuşunu da azalttığı için fren mesafesinde gözle görülür artış yaşanıyor. Yasalara göre lastik diş derinliği 1,6 mm’ye ulaştığında lastiklerin değiştirilmesi gerek. Örneğin 30 km/s hızla gidilen ıslak bir yolda 8 mm’lik yeni lastikle fren yapıldığında durma mesafesi 25,9 metre iken, aynı şartlarda seyahat eden 3 mm sırt derinliğine sahip bir aracın durma mesafesi 35 metre. Lastik diş derinliği hala yasal sınırlar içinde olmasına rağmen %35’lik bir dezavantaj söz konusu. Bu da lastiklerin aşındıkça değiştirilmeleri gerektiğini gösteriyor.
Araçlardaki fren sistemleri
Günümüzde araçlarda kullanılan fren sistemleri, genellikle elektronik kontrol üniteleri ve sensörler aracılığıyla hız, yol ve tekerlekler hakkında anlık verileri aracın sürüş destek sistemlerine iletir. Bu sistemler frenleme ve sürüş güvenliği konusunda sürücüye avantajlar sağlar.
Hidrolik Fren Sistemi
Hidrolik fren, aracın frenleme sistemini çalıştırırken hidrolik yağ basıncından faydalanır. Frene basıldığında piston hareket eder ve hidrolik mekanizmasının içerisindeki yağın basıncı ile kaliperler kapanır. Kaliperler kapandığında, fren balataları ile tekerleklerde bulunan diskler birbirlerine yapışır. Bu sayede de aracın yavaşlaması ya da durması sağlanır.
Havalı Fren Sistemi
Havalı fren sistemleri, çoğunlukla ağır vasıta ya da ağır ticari olarak isimlendirilen araçlarda kullanılır. Bu sistem hava kompresörü adı verilen alet ile çalışır ve frene basıldığı anda hava boşalır. Havanın boşalması ise fren yapılmasını sağlar.
Hidrolik fren sistemlerinde yağ bittiğinde fren yapılması mümkün olmaz. Fakat havalı fren sistemlerinde böyle bir durum söz konusu değildir. Bu sistemde hava boşaldığında araç durmaya çalışır.
ABS Fren Sistemi
İngilizcesi “Anti-lock Braking System” olan ABS fren sistemi, yapılan ani frenlemelerde araçların tekerleklerinin kilitlenmesini önler. Hidrolik frenlerin araç tekerleklerini kilitlemesini engellemek amacıyla geliştirilmiş bu fren sistemi, direksiyondaki hakimiyeti sağlamaya yöneliktir. Bu sistem, bir tekerleği diğerlerinden daha az döndürür veya bir tekerlek dönmediğinde devreye girerek o tekerleğe yapılan frenlemeyi azaltır.
ASR Fren Sistemi
ASR fren sistemi, aracın patinaj yapmasının önüne geçmeye yönelik geliştirilmiş bir sistemdir. “Anti Patinaj Sistemi” anlamına gelen ASR, ABS sistemi ile beraber çalışır ve araç patinaj yapmaya başlarsa devreye girer.
ESP Sistemi
“Elektronik Stabilite Programı” ya da kısaca ESP fren sistemi, aracın savrulmasını önlemeye yönelik geliştirilmiş bir sistemdir. Ancak bu sistem, ABS ve ASR sistemlerine bağlı şekilde çalışır. Sürücülerin hareketlerini takip eden bu sistem, herhangi bir dengesizlik ya da savrulma anında devreye girer ve aracın güvenli bir biçimde yolda kalmasını sağlar.
EBD Sistemi
İngilizce açılımı “Electronic Brake Force Distribution” olan EBD sistemi, arka ve ön frenlerdeki güç dağılımını eşitlemeye yarar. Normal koşullarda fren yapıldığında araç arkadan öne doğru kalkar. EBD sistemi sayesinde de aracın frenlerinin gücü düzenlenir ve arka kısmın yere yaklaşması sağlanır.
BAS Sistemi
BAS sistemi, acil durumlarda devreye giren bir sistemdir. Sürücülere ani frenlemelerde zaman kazandırmayı amaçlayan bu sistem, frene düşük bir baskı uygulansa bile gerekli tepkinin verilmesine yardımcı olur.
Manyetik Frenleme Sistemi
Motor freni olarak da anılan manyetik frenleme sistemi, araçta bulunan yavaşlatma kuvvetlerinin genel adıdır. Motor, gaz pedalı bırakıldığında yavaşlamaya başlar ve bu yavaşlatma kuvvetleri nedeniyle bir süre sonra durur.
MSR Sistemi
MSR sistemi, “Motor Freni Düzenleme Sistemi”nin kısaltılmış halidir. Bu sistem, aracın kaygan zeminler üzerinde yapabileceği kaymayı engellenmeye çalışır.
Yokuş Kalkış Destek Sistemi
“Yokuş Kalkış Destek Sistemi” olarak da bilinen Hild Holder, aracın yokuş veya herhangi bir eğimli alanda kaymasını engelleyen fren sisteminin genel ismidir. Eğimli bir yolda ya da yokuşta aracınızı çalıştırmak istediğiniz zaman Hild Holder sistemi, aracınızın debriyaj kavrama noktasına frenleme uygular. Gaza bastığınız zaman ise frenleme sona erer ve aracınız güvenli şekilde hareket eder.
EPB Sistemi
“Elektronik Park Freni” olarak da isimlendirilen EPB sisteminde, otomobilin fren kaliperleri ile motor birbirine bağlı olur. Bu sistem özellikle binek araçlar için geliştirilmiştir. Düz yollarda ve rampalarda aracı sabit tutmak için kullanılır.
EPB sistemi, geleneksel şekilde bir park freni olarak kullanılır ve çoğunlukla konsolda yer alan bir düğme ile aktif hale getirilir. Bu sistem temel olarak el freninin yerine geçer.
Fren mesafesini etkileyen faktörler
Durma mesafesini etkileyen en temel faktörlerin başında düşünme süresi ve fren mesafesi geliyor. Düşünme süresi bir tehlike gördüğünüzde fren pedalına basana kadarki bilgilerin işlenme sürecini temsil ederken fren mesafesi ise pedala bastıktan sonra durana kadar geçen süreyi ifade ediyor. Düşünme süresi ve fren mesafesi ise aracın hızına bağlı olarak değişiyor. Kısaca söylemek gerekirse, aracınızın hızı ne kadar yüksekse durma mesafeniz de o kadar yüksek oluyor.
Görüş kabiliyeti frenleme mesafesini doğrudan etkilemese de düşünme süresini etkilediği için oldukça önemli. Yoldaki tehlikeleri tespit etmeniz ne kadar uzun sürerse fren pedalına basmanız da o kadar gecikeceği için yola çıkmadan önce sileceklerinizin çalıştığından emin olmalısınız. Ayrıca kirli bir ön cama sahipseniz iyi bir temizlik yapmalı ve buğulanma gibi durumlara karşı gerekli önlemleri almalısınız.
En doğru fren ve en kısa frenleme mesafesi
Olağan trafik koşullarında, çevrenizin farkında olduğunuz bir sürüş ile erken ve yavaş frenleme, diğer sürücülerinde sizi farkedebileceği güvenli bir frenleme tekniğidir. Bunun dışında, olağanüstü durumlarda farklı frenleme teknikleri uygulanır. Örneğin; buzlu bir yolda aracın kaymaması ve kontrolden çıkmaması için frenleme çok daha hassas olmalıdır.
Ayrıca, ani frenleme gereken durumlarda, ABS sistemi bulunan araçlar için fren pedalına güçlü ve sürekli basmak gereklidir. Bu sayede ABS fren sistemi çalışır ve fren mesafesini optimum seviyede tutarken, direksiyon hakimiyetinin kaybedilmemesini sağlar.
Güvenli Sürüş Teknikleri
Otomobil Segmentleri
Araç Bakımı Neden Önemlidir?
Araba Kullanırken Bunları Asla Yapmayın
Otomobil Lastikleri Ne Zaman Değiştirilmeli?